Çocuklarda Okula Uyum Süreci
Okula uyum; çocukların okul başarısını, okula yönelik duygularını ve düşüncelerini, okul ortamına katılımlarını ve okul ortamındaki tutumlarını kapsayan bir kavram olarak tanımlanmaktadır (Başaran vd., 2014). Okul öncesi dönemde okula uyum süreci, çocukların sonraki okul başarısı açısından da önemli olarak görülmektedir ve sağlıklı atlatılması gerekmektedir. Çocuklar için kendilerini güvende hissettikleri evleri ve ebeveynlerinin yanından belirli bir süreliğine de olsa ayrılıp onlar için bilinmezlik ifade olan okul ortamına girmeleri onları kaygılandıran bir durumdur (Kahraman vd., 2018). Uyum sürecinde öğretmen, ebeveyn tutumu ve akran ilişkileri süreci etkileyen önemli faktörlerdendir. Bazı çocuklar okula daha çabuk uyum sağlarken bazıları ise daha geç uyum sağlamaktadır. Özellikle bu süreçte okula gitmemek için ağlama, öfkelenme ve hastaymış gibi davranma görülebilir. Süreç içerisinde bu durumlar yaygın olarak görülse de zaman içerisinde bir denge oluşur.
Okula uyum süreci çocuklar kadar ebeveynler için de yeni bir süreçtir ve ebeveynlerin de uyum sürecinde çocuk için önemli bir etkisi vardır. Ebeveynlerin çocuğu suçlamadan ve yargılamadan; kaygılarını anlamaya çalışması, şefkat ile yaklaşması, duygu ve düşüncelerine önem vermesi çocuğun okula uyum sağlamasında faydalı olacaktır. Ayrıca ebeveynlerin kaygıları, ebeveynler ve öğretmen arasındaki iletişim gibi faktörler de çocuğa yansıyacağı için önemli görülmektedir (Kahraman, 2018).
Uyum sürecinde belirsizliği azaltabilmek için çocuklar ile okulun nasıl bir yer olduğu, orada ne yapacaklarını konuşmak çocuğun güvende hissetmesini sağlayacağı için kaygısının da azalmasına yardımcı olacaktır. Ayrıca okul hakkında çocuklar için olumlu bir izlenim oluşturmak da faydalı olabilir. Çocuklara okula gitmenin olumlu yanları, okulda arkadaşlar edinebileceği, yeni şeyler öğreneceği anlatılabilir.
Son olarak çocuğunuz okula başlamasına ve belirli bir süre geçmesine rağmen direnç göstermeye devam ediyor, uyum sağlama problemi yaşıyor ve bu durumlar ilk zamanlara göre azalmıyor ise psikolojik destek almanız faydalı olacaktır.
Kaynakça
- Başaran, S., Gökmen, B., & Akdağ, B. (2014). Okul öncesi eğitimde okula uyum sürecinde öğretmenlerin karşılaştığı sorunlar ve çözüm önerileri. Uluslararası Türk Eğitim Bilimleri Dergisi, (2), 197-223.
- Kahraman, P. B. (2018). Okul öncesi dönem çocuklarının okula uyum sürecine ilişkin anaokulu öğretmenlerinin ve annelerinin görüşleri. Erken Çocukluk Çalışmaları Dergisi, 2(1), 3-20.
- Kahraman, P. B., Tuba, Ş. E. N., Alataş, S., & Tütüncü, B. (2018). Okul öncesi dönemde okula uyum sürecine ilişkin öğretmen görüşleri. Abant İzzet Baysal Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 18(2), 681-701.
Bebekler Neden Bağlanırlar?
Bebekler doğdukları an itibariyle özellikle ilk olarak annelerine yakın olma gereksinimi duyarlar ve zaman içerisinde kendileriyle karşılıklı ilişkiye giren kişilere de bağlanırlar. Araştırmacılar bir süre bebeğin birincil bağlanmasını belirleyen temel faktörün beslenme olduğunu düşünmüşler ancak, daha sonraki çalışmalarda, bağlanmanın gelişiminin çok daha karmaşık bir süreç olduğunu, acıkma ve beslenmenin öneminin sanıldığı kadar da fazla olmadığını göstermiştir. Ebeveynler, fiziksel temasla bebeğin keyif almasını sağlama, onu sakinleştirme, onunla oynama ve sosyal ilişkiye ilk adım atmalarına olanak sağlama gibi pek çok farklı rollerle bebekleri ile ilgilenirler. Bebeklerin, anneleri tarafından istismar edilse veya ceza verilse bile, annelerine bağlandıkları bilinmektedir.
Yeni doğmuş bebekler ihtiyaçlarını ve isteklerini ifade etme konusunda yetersiz olduklarından, ebeveynlerin önsezilerini kullanarak onların bu temel gereksinimlerini tahmin edebilmeleri çok önemlidir. Sürekli ve tutarlı bir bakımla, ebeveynler bebeklerine yeni durumlar karşısında korktukları veya kafaları karıştığında geri dönecekleri güvenli ve tanıdık bir ortam hazırlarlar. Böyle bir durumda güvenli ve sağlıklı bağlanmadan söz etmek mümkündür. Bebekler hem kendi ihtiyaçlarını hem de kavrayamadıkları ve kontrollerinin dışında kalan yabancı durumlarda ebeveyn yetkisine güvenmeyi öğrenebilmektedirler.
Bağlanmanın gelişimine katkıda bulunan önemli bir faktör vardır ki o da oyundur. Bebeklerin anne ve babalarıyla oyun oynamanın keyfini kısa zamanda öğrenebilmektedirler. Yine bebekler kendilerine bu keyfi sağlayan yetişkinleri diğer yetişkinlere tercih ederler. Aslında babalar oyun oynamada oldukça iyidirler. Özellikle heyecan ve fiziksel enerjinin yer aldığı oyunlarda babalar yer alır. Yalnız bu, annelerin oyun oynamada daha az yetenekli olduklarını göstermez ya da babaların bebeklerini beslemede veya teselli etmede yetersiz oldukları anlamına gelmez. Yine de sosyal ve kültürel etmenler bebeğin her bir ebeveynle farklı ilişkiler geliştirmesine neden olabilir.
Daha fazla bilgi ve detay için Gravitas Danışmanlık Merkezi’nden destek alabilirsiniz.